Your browser does not support SVG!

İstihkak Davasında İspat

İstihkak Davasında İspat

İstihkak davasının taraflar arasındaki menfaatler dengesine en uygun şekilde sonuçlandırılabilmesi, bu dava için kabul edilecek ispat kurallarına bağlıdır. Buna göre alacaklı, istihkak iddiasında bulunan üçüncü kişi ile borçlu arasındaki ilişkilere yabancıdır. Dolayısıyla alacaklı istihkak davasında ispat açısından korunmaz ise onun borçlu ile üçüncü kişi arasındaki hileli (muvazaalı) anlaşmaları ispat etmesi imkânsız olacak ve üçüncü kişilerin haklı menfaatlerini korumak için kabul edilmiş olan bu dava, kötüniyetli borçlular tarafından alacaklılardan mal kaçırmak için bir araç olarak kullanılabilecektir

Devamını Oku
“Organik Bağ” ve “Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılması” Kavramlarının İstihkak Davası Bakımından Önemi Nedir?

“Organik Bağ” ve “Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılması” Kavramlarının İstihkak Davası Bakımından Önemi Nedir?

Borcunu ödemeyen bir borçluya karşı alacaklı, ancak Devletin cebri icra organlarına başvurarak alacağını elde edebilir. Cebri icra organları da ancak borçluya ait olan malvarlığı değerlerini haczederek ve bunları paraya çevirerek alacaklının alacağının tahsili yoluna gidebilir. İcra hukuku alanında geçerli olan en önemli ilkelerden biri de, cebri icranın ancak borçlunun malvarlığı üzerinde meydana gelebileceğidir. Bununla birlikte, alacaklının alacağının tahsili amacıyla, borçlu dışında üçüncü kişilerin malvarlığı değerleri de haczedilerek cebri icranı kapsamı içine çekilmiş olabilir. İşte böyle bir durumda, malvarlığı değerlerine yönelik cebri müdahaleyi bertaraf etmek amacıyla, üçüncü kişilere, gerekli hukuki çarelerin tanınması kaçınılmaz bir zorunluluk olarak ortaya çıkar. İcra ve İflas Kanunu’muz bu amaca yönelik olmak üzere 96-99’uncu maddeleri arasında “istihkak davasını” düzenlenmiş bulunmaktadır. Böylece üçüncü kişiler, takip alacağını karşılamakla sorumlu tutulamayacak mal ve haklarına yönelik cebri müdahaleye karşı bu davayı açarak, söz konusu mal ve haklarını icranın kapsamı dışına çıkarabilecek, bunların, başkasının boru için paraya çevrilmesine engel olabileceklerdir. Bu açıdan bakıldığında istihkak davası önemli bir fonksiyonu yerine getirmektedir.

Devamını Oku
İşletmenin Devri” Kavramının İstihkak Davası Bakımından Önemi Nedir?

İşletmenin Devri” Kavramının İstihkak Davası Bakımından Önemi Nedir?

Borcunu ödemeyen bir borçluya karşı alacaklı, ancak Devletin cebri icra organlarına başvurarak alacağını elde edebilir. Cebri icra organları da ancak borçluya ait olan malvarlığı değerlerini haczederek ve bunları paraya çevirerek alacaklının alacağının tahsili yoluna gidebilir. İcra hukuku alanında geçerli olan en önemli ilkelerden biri de, cebri icranın ancak borçlunun malvarlığı üzerinde meydana gelebileceğidir. Bununla birlikte, alacaklının alacağının tahsili amacıyla, borçlu dışında üçüncü kişilerin malvarlığı değerleri de haczedilerek cebri icranı kapsamı içine çekilmiş olabilir. İşte böyle bir durumda, malvarlığı değerlerine yönelik cebri müdahaleyi bertaraf etmek amacıyla, üçüncü kişilere, gerekli hukuki çarelerin tanınması kaçınılmaz bir zorunluluk olarak ortaya çıkar. İcra ve İflas Kanunu’muz bu amaca yönelik olmak üzere 96-99’uncu maddeleri arasında “istihkak davasını” düzenlenmiş bulunmaktadır. Böylece üçüncü kişiler, takip alacağını karşılamakla sorumlu tutulamayacak mal ve haklarına yönelik cebri müdahaleye karşı bu davayı açarak, söz konusu mal ve haklarını icranın kapsamı dışına çıkarabilecek, bunların, başkasının boru için paraya çevrilmesine engel olabileceklerdir. Bu açıdan bakıldığında istihkak davası önemli bir fonksiyonu yerine getirmektedir.

Devamını Oku

İletişime Geçin

İletişim Formu

Adresimiz

Dr. Faik Muhittin Adam Cad. Konak Mah. Kemeraltı 3. Beyler Sok. Danış İş Hanı K. 4 No: 401 Konak/İzmir

Telefonumuz

0232 239 51 88

Mail Adresimiz

info@izmirlawyer.net