Your browser does not support SVG!

blog

İş Hukukunda Kanun Dışı Grev ve Sonuçları

  1. Kanun Dışı Grev

             Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu sadece kanuni grevin şartlarını düzenlemiş, bu şartların bulunmaması halinde grevin kanun dışı olacağını belirtmekle yetinmiştir. “Kanuni grev için aranan şartlar gerçekleşmeden yapılan grev kanun dışıdır”.(SenTis.K.m.58/3).

Kanun dışı grev halleri üç durum halinde anlatılabilir, bunlar:

  • Grev kararı alınabilmesine ilişkin şartlara uymadan yapılan grevler: Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu bakımından bir grevin kanuna uygun olabilmesi için gerçekleşmesi gereken ilk şart, grev kararı alabilme imkânının ortaya çıkmış bulunmasıdır. Greve karar verebilme imkanı ise, bir toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında çıkan bir uyuşmazlığın bulunması ve bunun barışçı yolla giderilmesi için arabuluculuk safhasından geçilmiş olması ve buna rağmen uyuşmazlığın giderilmediğine ilişkin tutanağın alınması halinde gündeme gelebilecektir. Bu tutanak alındıktan sonra da usulünce greve karar verilmek gerekecektir. Kanuna uygun bir uyuşmazlık bulunmamasına rağmen yapılan grevler gibi, kanunun belirlediği usule uyarak bir uyuşmazlık çıkarılmadan veya usulünce çıkarılmış uyuşmazlığın barışçı yolla giderilmesi girişimi sonuçsuz kalmadan yahut usulüne uygun olarak karar vermeden yapılacak grevler de kanun dışı olacaktır[1].
  • Grevin Uygulamaya Konulmasına İlişkin Şartların Bulunmamasına Rağmen Yapılan Grevler: Grev kararını kanuni süresinde ilgililere tevdi veya bildirmeden; kanundaki sürelere uymadan; talep edilen grev oylaması yapılmadan veya oylamanın olumsuz sonuçlanmasına rağmen uygulamaya konulan grevler gibi, uygulamaya engel olan akdi veya kanuni bir yasağa rağmen uygulanan grevler de kanun dışıdır[2].
  • Uygulamaya Konulmuş Grevin Devamını Engelleyen Şartlara Uyulmadan Yapılan Grevler: Kanunun verdiği cevaz dahilinde mahkeme kararıyla durdurulmasına veya usulünce kaldırılmasına ya da kanunen sona ermesine rağmen devam edilen grevler kanun dışı sayılacağı gibi; grevin uygulanmasına engel olan durumlardan birinin bu aşamada ortaya çıkmasına rağmen uygulamaya devam edilen, kanuni ya da akdi engellere rağmen sürdürülen grevler de böyle nitelendirilecektir.

            1.Kanun Dışı Grev Tipleri

    1. Siyasi Amaçlı Grev (Politik Grev)

         Politik grev karakteri ve sonuçlarıyla devlet otoritesini bir yerde devlerin varlığını tehlikeye sokan bir grev türüdür. Kanun dışı grev tiplerinin en yaygını ve belirgin olanıdır. İşçiler topluca çalışmama konusunda aralarında anlaşarak veya topluca çalışmamaları konusunda bir kuruluşun almış olduğu karara uyarak bazı politik amaçları gerçekleştirmek için işlerini bırakırlarsa politik, kanunun deyimiyle siyasi amaçlı grevden söz edilecektir. Doktrinde politik grev iki başlık altında toplanmaktadır. İlki, politik bir reformu amaçlayan “gerçek politik grev” ikincisi, Devlet, Hükümete kısaca kamu otoritelerine bağımlı sosyal yararlara ya da mesleki amaçlara yönelik “görünüşte politik grev”[3].

         Türk hukukunda kanuni grev sadece toplu iş sözleşmesi yapılması esnasında çıkan uyuşmazlıklar için öngörülmüş bir iş mücadelesi aracı olduğundan siyasi grev Anayasal güvence dışına çıkarılmış bir grev türüdür. Diğer ülkelerde de sıklıkla karşılaşılan siyasi grev, yasama organını veya hükümeti yeni bir politika uygulamaya, kamu otoritelerini bir karar almaya veya bir karar almaktan kaçınmaya zorlamak amacıyla yapılmaktadır[4]. Doktrinde siyasi grevlerin muhatabının işveren olmadığı, devletin muhatap alındığı ve protesto yönünün ağır bastığı vurgulanmakta iken mesleki grevlerde ise ücret artışı, iş sürelerinin azaltılması gibi taleplerle işverenin muhatap alındığı belirtilmektedir[5]. Bu nedenle de bir grevin siyasi olup olmadığının tespitinde kriter olarak nitelik itibariyle mesleki bir grev olup olmadığı değerlendirilmektedir.

        Hukukumuzda Devlete ve diğer kamu otoritelerine yönelik olan her grevin politik grev olduğu sonucuna varılmaz. Mesleki amaçla yapıldığında kuşku bulunmayan bir grevin amacına ulaşmasının Devletin veya başka bir kamu tüzel kişisinin karar vermesini gerektirmesi, böyle bir grevin sırf bu nedenle politik grev sayılmasına neden olmaz[6].Kanuni değişikliklere ve sosyal düzenlemelere yönelen grevlere neden olan uyuşmazlık, mesleki bir iş uyuşmazlığına konu olmayacak türdense yapılan grevin politik bir grev olduğu tartışmasız kabul edilecektir[7].

    1. Genel Grev

Genel grev genellikle konuşma dilinde bir meslek mensubu veya çeşitli mesleklere mensup olan çok sayıda işçinin işi bırakmalarını ifade eder. Grev bir endüstri, bir mesleki birlik ya da belirli bir bölge içinde genel olabileceği gibi, istisnai ve teorik olarak, ülkenin tamamına da yayılmış olabilir. İster tüm ülkeyi, ülkenin tamamını veya bir kısmını isterse bir bölgeyi kapsasın, “genel grev içinde hayati unsur, tasarlanmış olan amacı” elde etmek için toplumun ekonomik yaşantısını bir süre için işlemez duruma getirmektir[8]. Doktrinde yerinde olarak belirtildiği gibi, mesleki amaçla ve kanundaki usule uyularak bir genel grev yapmak mümkün değildir[9].

    1. Dayanışma Grevi

İşçiler başka bir işyerinde çıkan bir uyuşmazlığın tarafı olan işçileri desteklemek amacıyla da grev yapabilirler. İlgili olmadıkları bir uyuşmazlıkla, bununla ilgili işçilere destek sağlamak amacıyla yapılan grevlere dayanışma grevi denir[10].

Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanununun sistemi grevin işçilerin kendi işverenleri ve çalıştıkları işyeri ile sınırlı olarak kabulünü gerektirmektedir. İşçilerin kendi işverenleri dışında başka işverenlere karşı bir uyuşmazlık, mesleki iş uyuşmazlığı çıkarmaları ve greve gitmelerini engellemektedir[11].

 

  1. Kanuni Grev ve Kanun Dışı Grev Ayrımı ve Sonuçları

   Kanuni grev- kanun dışı grev ayrımı sonuçları açısından büyük önemlidir. Kanuni grevde iş görme borcu altındaki işçiler, iş görme borçlarını yerine getirmemekte ve grev yaparken hukukun kendileri tanıdığı yetki sınırları içinde kalmaktadırlar. Kanundışı grevde ise, iş görme borçlarını haklı bir sebep olmadan yerine getirmedikleri için iş sözleşmelerinin işveren tarafından haklı sebeple feshi ile karşı karşıya kalarak, işlerini kaybedebilmektedirler. Kanundışı grevin yaptırımı 6356 sayılı Kanunun “Kanundışı Grev ve Lokavtın Sonuçları” başlığı ile 70. maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre “Kanun dışı grev yapılması hâlinde işveren, grevin yapılması kararına katılan, grevin yapılmasını teşvik eden, greve katılan veya katılmaya ya da devama teşvik eden işçilerin iş sözleşmelerini haklı nedenle feshedebilir.”[12].

    Bazı fiillerin kanundışı grev sayılacağı 2010 yılındaki Anayasa değişikliğinden önce ilgili 54. maddede düzenleme yer almaktaydı. Anayasa’nın 54/VII. maddesi ile “siyasi amaçlı grev ve lokavt, dayanışma grev ve lokavtı, işyeri işgali, işi yavaşlatma, verim düşürme ve diğer direnişler yapılamaz.” hükmü getirilmiş ve aynı yönde bir düzenleme de 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanununun 25/II. maddesinde bulunmaktaydı. Doktrinde bu düzenlemelerin grevi sadece mesleki amaca özgülediği ve mesleki amaç bulunmadan yapılan grevin yine grev olarak nitelendirileceği ancak kanun dışı sayılacağı belirtilmekteydi[13]. Ayrıca her türlü toplu eylemin amacına bakmaksızın yasaklanmış olması uluslararası standartlar ve özellikle Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından eleştirilmekteydi.5982 sayılı Halkoyuna Sunulan Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun[14] ile belirtilen hüküm kaldırılmıştır. Belirtilen hükmü kaldıran 7. maddenin gerekçesinde, grev hakkına getirilen aşırı kısıtlamanın kaldırıldığı ve bu yönde ileri bir adım atıldığı belirtilmiştir. 6356 sayılı Kanunda ise önceki Kanunda yer alan düzenlemeye yer verilmemişse de, doktrinde siyasi amaçlı grev, dayanışma grevi, iş yavaşlatma, işyeri işgali gibi fiillerin grev tanımında bir değişiklik yapılmadığından halen kanundışı grev sayıldığı belirtilmektedir[15].

   6356 Sayılı Kanunun grevi düzenleyen 58. maddesinin gerekçesinde de “Kanuni grev için aranan şartlar gerçekleşmeden yapılan grev kanundışı grev sayılacağından grevin unsurlarının bulunmadığı durumlar ayrıca sayılmamıştır. Genel grev, siyasi amaçlı grev ve dayanışma grevi ile işyeri işgali, iş yavaşlatma, verimi düşürme ve diğer direnişlerin Kanunda belirtilmemiş olması bunları Kanuna uygun hale getirmez. Belirtilen eylem ve direnişleri yapma hakkını veren veya hukuka uygun hale getiren hukuki bir dayanak da yoktur…” Ancak doktrinde ILO normları ve denetim organlarının çizdiği sınırlar da dikkate alınarak bu tip fiillerin tümüyle yasadışı sayılması eleştirilmektedir[16].

 

[1] Narmanlıoğlu,II,s.675 vd.

[2] Narmanlıoğlu,II,s.675 vd.

[3] Narmanlıoğlu,II,s.675 vd.

[4] Oğuzman, İşçi-İşveren İlişkileri,s.168.

[5] Sur, M.,“Siyasi Grev”, Çalışma ve Toplum, 2009/4, s. 11 vd. (Siyasi Grev),s.12.

[6] Oğuzman,Grev ,s.45, Narmanlıoğlu,Grev,s.170 vd.

[7] Narmanlıoğlu,II,s.95 vd.

[8] Narmanlıoğlu,Grev,Ankara,1990,s.178.

[9] Oğuzman, İşçi-İşveren İlişkileri,,s.160.

[10] Narmanlıoğlu,Grev,s.174 vd.

[11] Narmanlıoğlu,II,s.681.

[12] Doğan,Sevil, Toplu Eylem Hakkı ve Siyasi Grev Bağlamında Bir Yargıtay Kararı İncelemesi, Çalışma Ve Toplum, 2014/1,Sayı:40, s:8.(Toplu Eylem Hakkı ve Siyasi Grev)

[13] Bulut, N. Sanayi Devriminden Küreselleşmeye Sosyal Haklar, İstanbul 2009; s. 185-186; Tuncay, C. “Grev Hakkı”, İnsan Hakları, İstanbul 2000, s. 215. 

[14] Anayasa’nın belirtilen maddesini de içeren değişiklikler yapılmış ve bu değişiklik TBMM’nde Anayasa’nın öngördüğü yeterli oyu sağlayamadığı için referanduma sunulmuş, 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan referandumla seçmen tarafından onaylanarak yürürlüğe girmiştir. 

[15] Alpagut, G. “6356 Sayılı Yasa’nın Toplu İş Sözleşmesi ve Toplu İş Uyuşmazlıklarına İlişkin Hükümlerinin Değerlendirilmesi- Uluslararası Normlara Uyum”, İSGHD, C.9 S.35 .

[16] Alpagut, G. “6356 Sayılı Kanunun Avrupa Konseyi, AB ve ILO Normlarına Uyumu Açısından Değerlendirilmesi” , Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş Hukukunda Güncel Sorunlar (3) Semineri, İstanbul 2013, s.140. 

Yorumlar

İletişime Geçin

İletişim Formu

Adresimiz

Dr. Faik Muhittin Adam Cad. Konak Mah. Kemeraltı 3. Beyler Sok. Danış İş Hanı K. 4 No: 401 Konak/İzmir

Telefonumuz

0232 239 51 88

Mail Adresimiz

info@izmirlawyer.net