Your browser does not support SVG!

blog

Anonim Şirketlerde Pay Sahibinin Bilgi Alma ve İnceleme Hakkı

 I. Pay Sahibinin Bilgi Alma ve İnceleme Hakkı

            A. Bilgi Alma Hakkının Tanımı, Tarihsel Gelişimi ve Hukuki Niteliği

             6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun “Bilgi Alma ve İnceleme Hakkı” başlıklı 437. maddesinde düzenlenmiş olan pay sahiplerinin bilgi edinme ve inceleme hakkı, anonim şirketlere hakim olan mülkiyet-kontrol ayrımı sonucunda pay sahiplerinin mahrum kaldıkları bilgiye, aydınlanma amacı çerçevesinde genel kurulda soru sorma ve sorulan soru ekseninde şirket evrakı üzerinde inceleme yapmak suretiyle ulaşmalarını sağlayan, söz konusu kurala uyulmadığında ise dava hakkı veren pay sahibi için bireysel, müktesep ve vazgeçilmez nitelikteki haktır[1].

Hakka duyulan ihtiyaç konusunda bilgi alma ve inceleme hakkı, pay sahiplerinin yatırımlarını değerlendirebilecekleri kadar bilgi sahibi olup aydınlanabilecekleri ve bunun yanında anonim şirketin de işleyişini sağlıklı bir şekilde devam ettirip, ticari hayatta rekabet gücünü koruma adına gizlilik alanlarına sahip olabileceği bir ortama yardımcı olmaktadır. Bir başka ifade ile söz konusu hak, anonim şirketler hukunun temel uyuşmazlık konularından olan anonim şirketin şirket içi menfaat çatışmalarında denge arayışı rolünü oynamaktadır[2]. Menfaatler çatışmasında dengeyi bulma arayışının yanı sıra, Türkiye’nin de üye olduğu “Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD)’nin “Kurumsal Yönetim İlkeleri” adı altında açıkladığı çerçeve ile ortaya konan modern anonim şirketler hukuku anlayışı da önem arz etmektedir. Buna göre kurumsal yönetim ile amaçlanan, anonim şirketlerin adil ve şeffaf bir piyasa ortamında pay sahipleri tarafından sürekli desteklendikleri ve bu sayede gelişimlerini sürdürebildikleri bir piyasa ortamının yaratılması ve sürdürülmesidir. İşte pay sahibinin bilgi alma ve inceleme hakkı da bu amaca hizmet etmektedir[3].

Yukarıda da OECD’nin “Kurumsal Yönetim İlkeleri”ne bile yansıyan pay sahibinin bilgi alma ve inceleme hakkının önemini Kanun Koyucu henüz Cumhuriyet’in ilk yıllarında görmüş olup 856 Ticaret Kanun’unda (m. 359 ve 373) ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda (m. 362 ve m. 363) söz konusu haklara ilişkin bir takım düzenlemelere hükmetmiştir. Son olarak, mevcut Ticaret Kanunu olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda söz konusu hak, “Bilgi alma ve inceleme hakkı” başlığı altında “(1) Finansal tablolar, konsolide finansal tablolar, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, denetleme raporları ve yönetim kurulunun kâr dağıtım önerisi, genel kurulun toplantısından en az onbeş gün önce, şirketin merkez ve şubelerinde, pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulur. Bunlardan finansal tablolar ve konsolide tablolar bir yıl süre ile merkezde ve şubelerde pay sahiplerinin bilgi edinmelerine açık tutulur. Her pay sahibi, gideri şirkete ait olmak üzere gelir tablosuyla bilançonun bir suretini isteyebilir. (2) Pay sahibi genel kurulda, yönetim kurulundan, şirketin işleri; denetçilerden denetimin yapılma şekli ve sonuçları hakkında bilgi isteyebilir. Bilgi verme yükümü, 200 üncü madde çerçevesinde şirketin bağlı şirketlerini de kapsar. Verilecek bilgiler, hesap verme ve dürüstlük ilkeleri bakımından özenli ve gerçeğe uygun olmalıdır. Pay sahiplerinden herhangi birine bu sıfatı dolayısıyla genel kurul dışında bir konuda bilgi verilmişse, diğer bir pay sahibinin istemde bulunması üzerine, aynı bilgi, gündemle ilgili olmasa da aynı kapsam ve ayrıntıda verilir. Bu hâlde yönetim kurulu bu maddenin üçüncü fıkrasına dayanamaz. (3) Bilgi verilmesi, sadece, istenilen bilgi verildiği takdirde şirket sırlarının açıklanacağı veya korunması gereken diğer şirket menfaatlerinin tehlikeye girebileceği gerekçesi ile reddedilebilir. (4) Şirketin ticari defterleriyle yazışmalarının, pay sahibinin sorusunu ilgilendiren kısımlarının incelenebilmesi için, genel kurulun açık izni veya yönetim kurulunun bu hususta kararı gerekir. İzin alındığı takdirde inceleme bir uzman aracılığıyla da yapılabilir. (5) Bilgi alma veya inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bu fıkra anlamında bilgi alamayan pay sahibi, reddi izleyen on gün içinde, diğer hâllerde de makul bir süre sonra şirketin merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine başvurabilir. Başvuru basit yargılama usulüne göre incelenir. Mahkeme kararı, bilginin genel kurul dışında verilmesi talimatını ve bunun şeklini de içerebilir. Mahkeme kararı kesindir. (6) Bilgi alma ve inceleme hakkı, esas sözleşmeyle ve şirket organlarından birinin kararıyla kaldırılamaz ve sınırlandırılamaz.” şeklinde 437. maddede düzenlenmiştir. TTK m.437 ile getirilen en büyük yenilik, dava hakkıdır[4]. Mülga kanunlar döneminde bilgi alma ve inceleme hakkının ihlali durumunda, hak sahibine dava açma imkanı tanınmamışken yeni düzenleme ile bu eksiklik giderilmiştir.

Bilgi alma ve inceleme hakkının hukuki niteliğine baktığımızda pay sahibinin bilgi alma ve inceleme hakkı, kullanılması belirli bir çoğunluğun sağlanması şartına bağlı olmayıp, niteliği gereği her pay sahibi tarafından kullanılabildiği için bireysel nitelikte, hak sahibi tarafından kullanılmaları başka bir pay sahipliği hakkının kullanılması için gerekli olma koşuluna bağlanmadığı için bağımsız nitelikte, hak sahibinin iradesi de dahil olmak üzere  hiçbir irade ile ortadan kaldırılamayacağı için vazgeçilmez nitelikte ve hak sahibi tarafından bir kere kazanıldıktan sonra, onun rızası olmadan elinden alınamayacak, üzerlerinde hak sahibinin rızası hilafına bir tasarruf yapılamayacak hak olması sebebiyle müktesep niteliğinde bir haktır[5].

            B. Bilgi Alma ve İnceleme Hakkının Süjeleri

            Türk Ticaret Kanunu’nun 437. maddesinde düzenlenen bilgi alma ve inceleme hakkının sahibi kural olarak pay sahibidir[6].  Dolayısıyla hak, pay sahibinin bilgi alma ve inceleme hakkı olarak düzenlenmiştir. Buna göre TTK m.449 uyarınca anonim şirketin pay defterinde kayıltı olan her pay sahibi, aksi ispatlanıncaya kadar pay sahibi olarak kabul edilecek olup bilgi alma ve inceleme hakkını da kullanabilecektir.  TTK m.426 bakımından süjelere baktığımızda pay için pay senedi çıkarılmadığı durumlarda, pay sahibinin bilgi edinme ve inceleme hakkı pay defterinde kayıtlı bulunan pay sahibi tarafından ya da pay sahibince yazılı yetkilendirilmiş kişi tarafından kullanılacaktır. Pay için pay senedi çıkarıldığı durumlarda ise pay senedinin niteliğine göre hak sahibinin belirlenmesi noktasında çıkarılan senedin niteliği önem taşımaktadır. Dolayısıyla eğer pay senedi nama yazılı pay senedi ise  pay defterindeki kayıtlar esas alınırken hamili yazılı senetlerde senedin zilyedi bulunduğunu ispat eden kimse bilgi alma ve inceleme hakkını kullanacaktır.

            Bilgi alma ve inceleme hakkının esaslı süjesi pay sahipleri olmakla beraber pay senedi bastırılıncaya kadar kullanılan ilmühaber (TTK m486) sahiplerinin, pay sahibinin kanuni veya iradi temsilcisinin ve paydan tam yararlanma yetkisini haiz intifa hakkı sahibinin de bu haktan yararlanması mümkün iken intifa hakkı dışında sahibine sınırlı yetkiler veren rehin, hapis ve tevdi hakkı sahiplerinin anonim şirket ile ilişkilerinde üçüncü kişi konumunda olmaları sebebiyle bu kişiler, bilgi alma ve inceleme hakkını kullanamayacaklardır.

           

C. Bilgi Vermekle Görevli Organ ve Kişiler

            Bilgi alma ve inceleme hakkı kapsamında bilgi vermekle görevli organlardan ilki anonim şirketin yönetim kuruludur. Yönetim kurulunun bu görevi, Türk Ticaret Kanunu’nun 437. maddesinin birinci fıkrası uyarınca “Finansal tablolar, konsolide finansal tablolar, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, denetleme raporları ve yönetim kurulunun kâr dağıtım önerisi” ve yönetim kurulunun devredilemez görev ve yetkilerinin düzenlendiği 375. maddenin birinci fıkrasının “f” bendinden kaynaklanmaktadır.

            Yönetim kurulunun bilgi verme görevinin içeriğine baktığımızda yönetim kurulu, hak sahibine genel kurulda kendisine sorulan ve şirketin işleri ile ilgili olan sorular hakkında, bilgi alma ve inceleme hakkının sınırları dahilinde bilgi vermekle yükümlüdür. Buna ek olarak “Şirketin ticari defterleriyle yazışmalarının, pay sahibinin sorusunu ilgilendiren kısımlarının incelenebilmesi için, genel kurulun açık izni veya yönetim kurulunun bu hususta kararı gerekir. İzin alındığı takdirde inceleme bir uzman aracılığıyla da yapılabilir” şeklinde düzenlenen TTK m.437/IV uyarınca inceleme hakkı bakımından kendisine yöneltilen inceleme talepleri ile ilgili değerlendirme  ve izin verme yetkisi ve görevi genel kurul yanında yönetim kuruluna da verilmiştir.

            Bilgi verme konusunda yönetim kurulu yanında bir diğer kişiler de bağımsız denetçilerdir. 6102 sayılı TTK ile kabul edilen bağımsız denetim sisteminde, anonim şirketin organsal yapısından uzakta olan denetçi, “Pay sahibi genel kurulda, ..........denetçilerden denetimin yapılma şekli ve sonuçları hakkında bilgi isteyebilir” şeklinde düzenlenen TTK m. 437/II uyarınca  denetimle ilgili faaliyetleri kapsamında bilgi vermekle görevli kılınabilir[7]. Denetçinin faaliyetleri TTK m. 398/I’de detaylı sayılmış olup söz konusu madde uyarınca denetim faaliyetleri dışında, denetçinin anonim şirketin iç işleyişine ilişkin noktalarda bilgi verme görevi bulunmamaktadır. Dolayısıyla bağımsız denetçiye ancak bu konularla ilgili sorular sorulabilir. Bağımsız denetçinin bilgi verme görevi de bu konularla sınırlıdır (TTK m. 437/II).

            Pay sahipleri, nasıl ki menfaatleri uyarınca şirketin faal olduğu zamanlarda bilgi edinme hakkını kullanması gerekiyorsa şirketin tasfiye aşamasında da menfaatlerinin zedelenmemesi açısından bu haklarını kullanabilmelidirler. Buna göre pay sahipleri tasfiye işlemlerini yürütmekle görevli tasfiye memurlarından tasfiye işlemlerininin durumu hakkında bilgi isteyebilirler ve ayrıca talep etmeleri durumunda bilgi almak istedikleri konular hakkında kendilerine imzalı bir belge de verilebilir (TTK m. 542/I-i).

            D. Bilgi Alma ve İnceleme Hakkının Sınırları

            Pay sahiplerinin bilgi alma ve inceleme hakkı, anonim şirketin işleri ve denetimle ilgili her konuyu kapsamaktadır (TTK m. 437/II). Ancak kanun koyucu, konu bakımından oldukça geniş tuttuğu bu alanı, şirket içi menfaatler çatışmasında dengeyi bulmak adına şirket lehine sınırlamıştır. Sınırlamaya göre bir husus pay sahibinin bilgi alma ve inceleme hakkının konusu içerisinde yer almakla beraber, anonim şirketin sırrı ya da şirketin korunması gereken diğer menfaatlerden biri olarak değerlendirilebiliyorsa bu durumda hak sahibine o konuda bilgi verilmeyecek olup varsa inceleme talebi de reddedilecektir (TTK m. 437/III). Düzenleme ile belirlenen sınır iki husus etrafında çizilmiştir. Bunlar şirket sırrı ve şirketin korunması gereken diğer menfaatleridir.

            Şirket sırrı bakımından TTK’da bir tanım verilmemiş olsa da şirket sırrı kavramının içeriği şu şekilde doldurulması mümkündür; “şirket sırrında rakip bir şirketin bilmediği, öğrenmemesi gereken, şirketin zararına kullanabileceği, elde etmek için çalıştığı, peşinde olabileceği “bilgi” ölçüsü”dür[8]. Doktrinde şirket sırrı mutlak ve nispi şeklinde ikiye ayrılmaktadır. Mutlak şirket sırrı, açıklanıp açıklanmaması hususunun bilginin niteliği itibariyle anonim şirketin tasarruf alanı dışında bulunduğu ve bu nedenle açıklamama yükümlülüğünün söz konusu olduğu sırlar iken  nispi şirket sırları, anonim şirketin müşteri çevresi, belirli işleri, şirketin genel ve ticari işlemleri gibi açıklanıp açıklanmaması şirketin tasarrufunda olan ve şirketi ilgilendiren hususlardır[9]. Çalışma konumuz bakımından mutlak sırlar olarak nitelendirilen konularda pay sahiplerine bilgi verilirse bu durumda şirket mutlak sır niteliğindeki bilgilerin açıklanmasından dolayı sorumlu olabilir[10]. Ancak bilgi, nispi sır niteliği taşıyorsa, bu durumda açıklanıp açıklanmaması noktasında bir takdir hakkı söz konusu olacak olup bu durumda da bu hususların açıklandığı zaman şirket açısından bir zarar söz konusu oluyorsa açıklamayı yapan bilgi vermekle görevli organ ya da kişinin sorumluluğu söz konusu olacaktır. Dolayısıyla bilginin şirket sırrı olup olmadığının tayini noktasında şirketin menfaatini öne çıkaran bir yorum yapılmalıdır.

            TTK m.  437/II’de şirket sırrına ek olarak düzenlenen pay sahibinin bilgi alma ve inceleme hakkının ikinci sınırı olarak şirketin korunması gereken diğer menfaatleri düzenlenmiştir. Tekinalp’e göre şirketin korunması gereken diğer menfaatlerine örnek olarak, piyasanın değişen koşullara karşı alınacak tedbirler, tebliğler uyarınca yapılacak değişiklikler ve geliştirilecek çözümler, rekabet kurulunun kararlarına karşı izlenecek yollardır[11].

            Bu bölümde değinilmesi gereken son husus, bilgi alma hakkı kapsamında söz konusu sınırlarını kimin değerlendireceğidir. Buna göre her ne kadar TTK m. 437/II’de düzenlenmemiş olsa da söz konusu sınırların denetimini yönetim kurulu veya denetçiler yapmaktadır. Diğer bir deyişle, yönetim kurulu veya denetçiler, bir bilginin verilmesi şirketin korunması gereken diğer menfaatlerinin zarar görmesi tehlikesini doğuruyorsa, bu durumda o bilgi pay sahiplerine verilmeyecektir.

            E. Genel Kurul Öncesi İncelemeye Hazır Bulundurma Yükümlülüğü

            6102 sayılı TTK m. 437’de pay sahiplerinin bilgilendirilmesi açısından iki farklı sistem öngörülmüştür. Bu sistemlerden biri TTK m. 437/II-V. fıkralar ile düzenlenen pay sahibinin bilgi alma ve inceleme hakkı iken, diğeri anonim şirkete yüklenen genel kurul öncesi bazı belgelerin pay sahiplerinin incelenmesine hazır bulundurma yükümlülüğüdür.

            TTK m. 437/I’de yapılan düzenleme uyarınca madde metninde sayılan belgeler (Finansal tablolar[12], konsolide finansal tablolar[13], yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu[14], denetleme raporları[15] ve yönetim kurulunun kâr dağıtım önerisi) genel kuruldan önceki 15 günlük süre içerisinde şirketin merkezinde ve varsa şubelerinde pay sahiplerinin incelenmesine hazır bulundurulmalıdır. Böylece anonim şirketin genel kuruluna katılacak pay sahipleri bu belgeleri inceleyebilir, şirketin son durumu hakkında bilgi alabilirler ve talep etmeleri halinde gelir tablosuyla bilançonun suretini de alabilirler.

            TTK m. 437/I’de genel kurul öncesi incelemenin nerede yapılacağı düzenlenmiştir. Buna göre maddede sayılan belgeler, şirketin merkez ve şubekerinde pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulabilecektir.  Gelir tablosu ile bilançonun birer suretlerini de bu yerlerden temin edebileceklerdir. Bunlar yanında internet sitesi kurma zorunluluğuna tabi olan şirketlerde pay sahibi m. 437/I’de söz konusu belgelere internet sitesi üzerinden de hızlı ve maliyetsiz şekilde erişebilecektir.

            TTK m. 437/I’de incelemenin yapılabileceği zaman, genel kuruldan önceki süreç olarak düzenlenmiştir. Düzenleme uyarınca pay sahibi genel kurul toplantısından en az 15 gün önce şirketin merkez ve şubelerinde maddede sayılan belgeleri inceleyebilir, şirket de en az 15 gün önceden bu belgeleri incelemeye hazır tutma yükümlülüğü altındadır. Genel kurul öncesi süreç hem olağan hem de olağanüstü genel kurul öncesini kapsar[16].

            F. Genel Kurulda Soru Sormak Suretiyle Bilgi Alma Hakkı

            Pay sahibinin genel kurulda soru sormak suretiyle bilgi alma hakkının konusunu TTK m. 437/II’de düzenlenmiştir.  Düzenleme uyarınca pay sahibi genel kurulda yönetim kuruluna şirketin işleri ile ilgili, denetçiye de denetim faaliyetleri ile ilgili soru sorarak bilgi talep edebilir.

            Pay sahibinin genel kurulda yönetim kuruluna soru sormak suretiyle bilgi alma hakkı kapsamında yönetim kurulundan şirketin işleri ile ilgili bilgi talep edebilir. Tekinalp’e göre şirket işleri, şirketin iş ve faaliyetleri yanında yatırımcıların, çeşitli kişilerle olan ilişkilerini, harcamalarını ve bağlı ortaklıklarla ilgili olan hususları da kapsamaktadır[17].  Buna göre örneğin hizmet alımlarında tercih edilen şirketler ve bu şirketlerin hakim durumdaki pay sahipleri ile pay sahibi olunan şirketin yönetim kurulu üyelerinin ilişkileri dahi hakkın konusu yapılabilir. Genel kurulda soru sormak suretiyle bilgi alma hakkının konusuna giren hususlardan bir diğeri şirketin bağlı şirketleriyle olan ilişkileridir. Şirketin her bir pay sahibi, bağlı şirketlerin finansal ve malvarlığıyla ilgili durumları ile hesap sonuçlarını, hakim şirketin bağlı şirketlerle, bağlı şirketlerin birbirleriyle, hakim ve bağlı şirketlerin pay sahipleri, yöneticileri ve bunların yakınlarıyla ilişkisi, yaptıkları işlemler ve bunların sonuçları hakkında özenli, gerçeği olduğu gibi ve dürüstçe yansıtan hesap verme ilkelerine uygun, doyurucu bilgi verilmesini isteyebilirler. Ancak bu hakkın kullanılabilmesi için hakim şirketin bir anonim şirket olması gerekir.

            TTK m. 437/II’de genel kurulda soru sormak suretiyle bilgi alma hakkının konusuna ilişkin olarak düzenlenen bir diğer husus, denetimin yapılma şekli ve sonuçlarıdır. Pay sahipleri şirketin işleri ve bağlı şirketlerle ilişkiler hakkında bilgi talep edilmesinin yanında denetimin yapılma şekline ve denetim sonucunda ulaşılan sonuçlara ilişkin de bilgi verilmesini talep edebileceklerdir. Bu noktada bilgi verme görevlisi denetçidir.

            G. Hakkın Kullanılmasına İlişkin Esaslar

            Genel kurulda bilgi alınabilmesi, sorulan sorulara verilen cevaplarla olur. Bir diğer ifade ile hak sahibinin bilgi alma talebinde bulunması gerekir. Karasu’ya göre bilgi alma talebi yazılı veya sözlü olarak yöneltilebilir[18]. Buna göre TTK m. 340 uyarınca esas sözleşmeyle hakkı sınırlayıcı nitelikte düzenlemeler yapılamaz.

            Pay sahibi bilgi alma ve inceleme hakkını kullanırken talebini bir gerekçeye dayandırmak zorunda değildir. Ayrıca hak talebinde bulunurken, talebe dayanak olarak şirketin durumunda şüpheli hallerin bulunduğunu ya da yolsuzluk, kötüye gidiş, aciz hali emareleri gibi olumsuz bir durumun mevcudiyetini ortaya koyacak açıklamalar yapılmasına da gerek yoktur.

            Genel kurulda sorulan soruya cevaben verilecek bilgi konusunda TTK m. 437/II’de bir açıklık yoktur ancak Karasu’ya göre bilgi kural olarak sözlü şekilde verilir[19].  Buna göre bilgi vermekle görevli olanlar bizzat genel kurulda bulunacak ve iştigal ettikleri alanda sorulan sorulara sözlü olarak cevap vereceklerdir.

Bilgi verilmesi konusunda bir diğer önemli nokta, bilgi verilmesinin bir gerekçeyle ertelenmesidir. Genel kurulda yöneltilen bilgi alma taleplerinin gene aynı genel kurul çerçevesinde bizzat bilgi verme görevlisi olan yönetim kurulu veya denetçi tarafından öncelikle sözlü olarak cevaplandırılması gerekir. Bu noktada Tekinalp’in de belirttiği gibi talebin bir başka genel kurula ertelenmesi hakkın kullandırılmaması anlamına gelecek olup bu durumda hak sahibi, bilgi alma ve inceleme davası açmas hakkına sahip olacaktır (TTK m. 437/V)[20].

            Bu bölümde son olarak değinilmesi gereken husus, ikinci fıkrada ayrıca ve açıkça verilecek bilginin niteliklerine ilişkin olarak bir düzenleme yapılmıştır. Buna göre pay sahibi tarafından bilgi alma talebi olarak yöneltilen soru veya sorulara, hesap verme ve dürüstlük ilkeleri bakımından özenli ve gerçeğe uygun yanıtlar verilmelidir.

            H. İnceleme Hakkı

            TTK m. 437/II’de düzenlenen genel kurulda soru sorarak bilgi alma hakkının yanında sorulan soruyla ilgili olarak şirketin ticari defter ve yazışmalarını inceleme hakkı aynı maddenin dördüncü fıkrasında “Şirketin ticari defterleriyle yazışmalarının, pay sahibinin sorusunu ilgilendiren kısımlarının incelenebilmesi için, genel kurulun açık izni veya yönetim kurulunun bu hususta kararı gerekir. İzin alındığı takdirde inceleme bir uzman aracılığıyla da yapılabilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Madde uyarınca  inceleme konusu, şirketin ticari defter ve yazışmalarıdır. Hak sahibinin sorusunun içeriğine göre şirketin ticari defterlerinden ve yazışmalarından bazıları veya bunların da bazı kısımları incelenebilir. İncelemenin kapsamını ve hangi evrak üzerinde  olacağını pay sahibinin sorusu tayin edecektir[21].

            TTK m.437/IV’de ifade edilen “ticari defter” terimiyle TTK m.64/3-4’e göre anonim şirketin tutmakla yükümlü ticari defterleri olan yevmiye defteri, defteri kebir, envanter defteri, pay defteri, yönetim kurulu karar defteri, genel kurul toplantı defter anlaşılmaktadır. Karasu’ya göre yazışmalar ifadesi geniş yorumlanması gerekli olup bu kapsama örneğin işle ilgili tutulan notlar, planlar, hesap defteri, müşteri kartları vb bilgiler girmektedir[22].

            Pay sahibinin inceleme hakkı, tıpkı diğer hak olan genel kurulda soru sormak suretiyle bilgi alma hakkı gibi hak sahibinin talebi ile kullanılabilen bir haktır[23]. Buna göre pay sahipleri genel kurulda soru sormak suretiyle bilgi alma haklarını kullandıktan sonra şirketin ticari defter ve yazışmalarının soruyla ilgili olan bölümlerini de incelemeyi talep edebilirler.

            İnceleme hakkı, doğrudan doğruya kullanılabilen bir hak değildir.  Bunun için pay sahipleri genel kurul veya yönetim kurulunun iznine ihtiyaç duyarlar. Tekinalp’e göre izin, yalnızca pay sahibinin sorusuyla ilgili olan belgelerin incelenmesi için verilecektir[24].

            İnceleme hakkı, bizzat hak sahibi tarafından kullanılabilen bir haktır. Ancak inceleme konusu defter ve yazışmaların niteliği gereği Kanun Koyucu, incelemeye hak sahibi yanında uzman kişilerin de katılabileceğini belirtmiştir. Uzman kişilere örnek olarak muhassebe, finansman veya hukuk alanında uzman olan kişiler verilebilmektedir.

            I. Bilgi Alma ve İnceleme Davası

            Tıpkı diğer haklar gibi bilgi alma ve inceleme hakkına da her durumda riayet edilmeyebilir. Kimi durumlarda bilgi vermekle görevli organ veya kişi kendisine yönetilen bilgi alma ve inceleme yapma talebini yasal sınırlar içerisinde reddetme yetkisini aşar.  Bu durumda kanun koyucu pay sahibinin bilgi alma ve inceleme hakkı için dava hakkı tanımıştır[25]. Türk Ticaret Kanunu’nun 437. maddesinin beşinci fıkrasında bilgi alma  ve inceleme davası, “Bilgi alma veya inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bu fıkra anlamında bilgi alamayan pay sahibi, reddi izleyen on gün içinde, diğer hâllerde de makul bir süre sonra şirketin merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine başvurabilir. Başvuru basit yargılama usulüne göre incelenir. Mahkeme kararı, bilginin genel kurul dışında verilmesi talimatını ve bunun şeklini de içerebilir. Mahkeme kararı kesindir” şeklinde tanımlanmıştır. Bu eda davası sayesinde bilgi vermekle görevli organ veya kişinin olumsuz tavrına rağmen hak sahibi, mahkeme kararıyla talep ettiği konuda bilgi alabilecek ve şirket evrakını inceleyebilecektir.

            Bilgi alma ve inceleme davası şirkete karşı, hak sahibi olan pay sahibi veya intifa hakkı sahibi tarafından açılmaktadır. Dava, eda davası niteliğinde olması sebebiyle hükmün içeriğinde bilgi alma ve inceleme talebinin hukuka aykırı olarak reddedildiğinin tespiti ile talep edilen bilginin verilmesine veya incelenmesinin yaptırılmasına karar verilecektir.

            Bilgi alma ve inceleme davası, doğrudan doğruya açılabilecek bir dava değildir[26]. Bilgi alma ve inceleme davasının dinlenebilmesi için olumlu ve olumsuz olmak üzere iki dava şartının yerine getirilmiş olması gerekir.  Olumlu dava şartı, hak talebinin bilgi vermekle görevli organ veya kişiye karşı ileri sürülmesidir. Olumsuz dava şartı ise hak sahibinin bilgi alma ve inceleme taleplerinin bilgi vermekle görevli organ veya kişi tarafından haksız olarak reddedilmiş olmasıdır.

            Bilgi alma veya inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bu fıkra anlamında bilgi alamayan pay sahibi, reddi izleyen on gün içinde, diğer hallerde (örneğin cevap ferilmiş ancak tatmin edici olmaması gibi) ise makul bir süre sonra bilgi alma ve inceleme davası açabilir[27]. Makul süre bakımından Atalay, istenen bilginin hazırlanması için yapılacak çalışmanın ve incelenecek evrakın kapsamına göre değişebileceğini savunmaktadır[28].

 


[1] İmregün, Oğuz; Kara Ticareti Hukuku Dersleri, 11. Baskı, Filiz Kitabevi, İstanbul 1996, s.392; Poroy, Reha/Tekinalp, Ünal/Çamoğlu, Ersin; Ortaklıklar Hukuku II, 13. Baskı, Vedat Kitapçılık, İstanbul 2017, s. 50-51; Pulaşlı, Hasan; Şirketler Hukuku Genel Esaslar, 2. Baskı, Adalet Yayınevi, Ankara 2013, s. 544; Bilgili, Fatih/Demirkapı, Ertan; Şirketler Hukuku, 9. Baskı, Dora Basım Yayın, Bursa 2013, s. 504; Karahan, Sami (Editör); Şirketler Hukuku, 2. Baskı, Mimoza Yayınevi, Konya 2013, s. 663; Bahtiyar, Mehmet; Ortaklıklar Hukuku, 12. Baskı, Beta Basım Yayın, İstanbul 2017, s. 305; Konu hakkında detaylı bilgi için bkz. Dolu, Ali Murat; Anonim Ortaklıkta Pay Sahibinin Bilgi Alma ve İnceleme Hakkı, Oniki Levha Yayınları, İstanbul 2017, s. 62-75.

[2] İmregün, s. 392; Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s. 50;  Dolu, s. 16-23.

[3] Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s.51; Dolu, s. 22.

[4] Dolu, s. 35; TTK m.437 ile getirilen yenilikler konusunda detaylı bilgi için bkz. Kendigelen, Abuzer; Türk Ticaret Kanunu (Değişiklikler, Yenilikler ve İlk Tespitler), Oniki Levha Yayınları, 3. Baskı, İstanbul 2016, s. 338-339; Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s. 51; Bahtiyar, s. 306.

[5] İmregün, s. 392; Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s. 51; Pulaşlı, s. 544-545; Bilgili/Demirkapı, s. 504; Bahtiyar, s.  307;  Dolu, s. 63.

[6] İmregün, s. 392; Dolu, s.76.

[7] Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s. 53.

[8] Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s.54; Şirket sırrı konusunda detaylı bilgi için bkz. Sulu, Muhammed; Ticari Sırların Korunması, 2. Baskı, Oniki Levha Yayınları, İstanbul 2017, s. 5-34.

[9] Pulaşlı, s. 546; Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s.58; Sulu, s. 10-13.

[10] Kendigelen, hangi yolla olursa olsun öğrenilen sırların kullanılmasından kaynaklanabilecek sorunlar hakkında da düzenleme yapılması gerektiğini savunmaktadır (Kendigelen, s. 340).

[11] Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s.58.

[12] Finansal tablolar; bilanço (bilanço dışı hesaplarla birlikte), gelir tablosu (kâr ve zarar cetveli), özkaynak değişim tablosu ve nakit akış tablosu ile kâr dağıtım tablosundan oluşur. Finansal tablo dipnot ve açıklamaları ile finansal tablolarda yer alan bilgilere ilişkin açıklayıcı rapor ve tablolar, finansal tabloların ayrılmaz parçalarıdır. Bilanço ve gelir tablosu, dipnot, açıklama ve ekleri ile birlikte temel finansal tabloları oluşturur.

[13] Konsolide Finansal Tablolar: Ana ortaklığın ünvanı altında düzenlenen ve ana ortaklık ile bağlı ortaklığın ve kontrol gücü ana ortaklıkta olan iştiraklerin konsolidasyon yöntemi uygulanmak suretiyle varlıklar, yabancı kaynaklar, özkaynaklar gelir ve karlar ile gider ve zararlarını bir bütün olarak gösteren, iştiraklerin ise özkaynaklardan pay alma yöntemi uygulanarak eklenmesi suretiyle oluşturulan konsolide bilanço, konsolide gelir tablosu ve bu tabloların eki diğer konsolide finansal tablolar ile dipnotları ifade eder.

[14] Yönetim organı tarafından Kanuna ve bu yönetmeliğe göre düzenlenen, şirketin ilgili yıla ilişkin faaliyetlerinin akışı ile her yönüyle finansal durumunun doğru, eksiksiz, dolambaçsız, gerçeğe uygun ve dürüst bir şekilde yansıtıldığı, şirketin gelişiminin ve karşılaşması muhtemel risklerin belirtildiği rapor. Konu hakkın detaylı mevzuat için bkz. Şirketlerin Yıllık Faaliyet Raporunun  Asgari İçeriğinin Belirlenmesi Hakkında Yönetmelik

[15] Denetim raporları, denetçinin yapılan denetimin türünü, kapsamını ve niteliğini belirttiği, sonuçlarını dürüst ve tarafsız bir şekilde açıkladığı, anlaşılır, basit ve keskin bir dil kullandığı, tespitleri geçmiş yılla karşılaştırmalı raporlardır.

[16] Tekinalp, sadece olağan genel kurul dönemini kapsadığını savunmaktadır (Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s. 53).

[17] Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s.56.

[18] Karasu, Rauf; “Türk Ticaret Kanunu Tasarısı’na Göre Anonim Şirketlerde Pay Sahibinin Bilgi Alma ve İnceleme Hakkı”, Banka ve Ticaret Hukuku Dergisi, C.23, S.2, 2005, s.83.

[19] Karasu, s. 86.

[20] Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s.56.

[21] Bahtiyar, s. 306; Pulaşlı, s. 547; Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s.59.

[22] Karasu, s. 86.

[23] Bilgili/Demirkapı, s. 508

[24] Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, s.59.

[25] Pulaşlı, s. 547

[26] Pulaşlı, s. 548; Bilgili/Demirkapı, s. 508.

[27] Pulaşlı, s. 548.

[28] Atalay, Oğuz; “Anonim Şirketlerde Bilgi Alma ve İnceleme Haklarının Mahkeme Aracılığıyla Kullanılması”, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 16, Özel Sayı 2014, s.67.

Comments

İSMAİL ERDEM OK

  • 2022-04-13 11:11:41

Emeğinize sağlık.

BURAK KEÇECİOĞLU

  • 2022-04-13 11:12:58

Teşekkürler.

Atilla Erdem

  • 2022-03-30 11:34:26

Başarılar dilerim

Contact Us

Contact Form

Our Address

Dr. Faik Muhittin Adam Cad. Konak Mah. Kemeraltı 3. Beyler Sok. Danış İş Hanı K. 4 No: 401 Konak/İzmir

Our Phone

0232 239 51 88

Our Email Address

info@izmirlawyer.net